Los Angeles Gezi Notları

17_blog

Biri beni burada unutsun

Bu yazıyı okurken California Dreamin’ şarkısını dinleyerek benim yaşadıklarıma ve duygularıma eşlik edebilirsiniz. Dikkat dikkat bu yazı yüksek oranda ülkeyi terk edip gitme eğilimine neden olabilir! Gerekli tavsiyeleri ve uyarıları yaptıktan sonra hazırsanız Los Angeles’tan başlıyorum. Hello melekler şehri ben geldim! Bilmeni isterim ki çok yüksek beklenti ile buradayım ve bilinçaltım buralarda kalmak istiyor olabilir. :) Uçaktan iner inmez şehrin ruhuna uygun bir Cadillac’ı seyahat arkadaşı olarak ailemize kattık ama bu pek kolay olmadı. Buralarda insanlar uzun kuyruklarda tek sıra halinde ses çıkartmadan bekleyebiliyorlar. Sizce de çok şaşırtıcı değil mi! İlk uzun kuyruğumuz bittikten sonra ilk isteğimiz uyumak oldu. Tavsiye ediyor muyum? Hayırrrrr. Sabahın 5inde cin gibi uyanmak istemiyorsanız zamanında uyumaya gayret edin ve eğer başarırsanız bana mutlaka yazın çünkü bu mümkün mü merak ediyorum.

Santa Monica Beach

Hayatında hiç okyanus görmemiş jawslar gibi (oysaki bunun gerçekle bir ilgisi yok :)) hemen pacific kıyılarına koştuk. Santa Monica’yı görmeniz gerekenlerin en başına koyun. Hemen yanında da Venice beach tabii. Buradaki evlere, insanların yaşam biçimlerine ve saygı düzeylerine şaşırabilirsiniz. Tekrar tekrar gidip tekrar tekrar şaşırabilirsiniz. Eğlence sektörünü yöneten bu şehri baştan aşağı görmek istediğimiz için hiç vakit kaybetmeden 2. gün erken saatlerde Universal Studios kapısındaydık.

Universal Studios

Şimdi burayı iki kez okuyun! Sabırsız bir Türk vatandaşı olarak gitmeden önce internetten biletlerinizi alın. Hatta sıra beklemek için alerjiniz varsa sırada sinir krizi geçiyorsanız Front of Line bilet satın alın. Yani tüm turlar için öncelik hakkını satın alın. Sonra vay efendim ben bunu duymadım yok efendim bu ne biçim iş demeyin. Ödediğiniz tüm parayı hak eden muhteşemden de öte bir yer unutmayın.

Tabii her Amerikan filminin vazgeçilmez ikonu Hollywood yazısını görmek için dağa taşa tırmanmayın ama yazıyı ve şehri tümüyle görebileceğiniz Griffith Observatory’i mutlaka ziyaret edin.

Griffith Observatory

Buradan ver elini Hollywood bulvarı :) Hayır ben bu bulvardan çok mu şey bekledim de hayal kırıklığını uğradım bilmiyorum ama beklentimin altında olduğunu söyleyebilirim. Oscar törenlerinin yapıldığı Dolby Theater’a şöyle bir bakıp çıktıktan sonra adamların pazarlama konusunda ne kadar başarılı olduğu üzerine koyu bir dedikodu patlattık. :)

Gitmeden önce planlarımız arasında olan Pershing Square görülmeye değer değil! Alışveriş yapabileceğiniz vakti burada harcamayın.

Pershing Square

Veeeee tabi Disneyland!

Disneyland

Giden bin pişman gitmeyenin içini merak kemirir. İki ucu pisli dediklerinden. Türkiye’de insanlara bu kadar sıra bekletirseniz kesin orada olay çıkar ama burası Amerika herkes feci derecede saygılı, ip gibi sırada 90 dakika bekliyorlar. Her attraction için 90 dakika... Çocuklar için muhteşem bir yer olabilir ama artık büyüdeyseniz hadi canım başka kapıya burada zaman öldürmeyin. Verdiğimiz paraya acıdığımızdan tüm günü burada geçirdik ama bin pişman olduk. Disneyland’in hemen karşında kardeş tema parkı Disney California Adventure Park var orayı deneyimlemediğim için tek kelime edemeyeceğim. Giden varsa bize bilgi geçsin bi zahmet. Batı yakası seyahatimizin en sonunda tekrar Los Angelas’a dönmek üzere Pasific kıyısından harika bir yolculukla San Francisco’ya yola çıktık. (Bu yolculuğu şiddetle tavsiye ederim:)) Yol üstünde her hangi bir yere o an yerleşebilir ve hayatımı orada bir yerde geçirebilirdim.

İlk durağımız Santa Barbara oldu. Burada muhteşem butik oteller var. Sıcak samimi insanlar, harika barlar, sahil yolu, bira fabrikaları... Bizim gittiğimiz Figueroa Mountain Brewing Co. bira fabrikasında 50 den fazla biranın tadına baktım.

Santa Barbara Figueroa Mountain Brewing Company

İkinci gece Monterey’de konakladık. Bu yolculuk psikolojimi bozmaya başlamıştı. Başlarım ben böyle işe demeye hatta offfff biz neden böyle yaşayamıyoruz, yaşayabilecek miyiz gibi sohbetleri açmaya başladım. İşin içinden çıkamayınca da bırakmaya karar verdim. Siz de benim kadar etkilenip gıcık olmaya başlamayın diye söylüyorum buraları kendi yaşadığınız yerlerle kıyaslamayın! :)

Monterey

Veeeeee altın vuruş; Carmel. Burada yaşayanları kıskanmaktan ölmedim ya bundan sonra kolay kolay ölmem.

Carmel Beach

Sonu okyanusla buluşan ana caddeyi gezdikten sonra Seventeen Mile Drive için yola çıkmaya hazır olun! Bu yolculukta sizi harika bir doğa, muhteşem evler ve gün içinde golf kulübünde buluşup (kulüp tabii ki okyanus kıyısında) viskisini yudumlarken golf oynayan Amerikalılar bekliyor.

Pebble Beach Golf Kulübü

Siz de Pebble Beach’e gidip bir iki kadeh bir şey içmeyi ihmal etmeyin! Carmel kapısından girdiğimiz Seventeen Mile Drive yolculuğunu Pacific Grove kapısından çıkarak Silikon vadisine göz ucuyla bir bakıp San Francisco’da tamamladık.

Pebble Beach Golf Kulübü



Diğer batı amerika ziyaretlerimi okumak için lütfen aşağıdaki başlıklara tıklayınız.



Batı Amerika ziyareti planlamak
Las Vegas
San Francisco