San Francisco Gezi Notları

17_blog

Burada sevilecek ne var ki?

“Biri beni burada unutsun” dediğim bölgeden çıkıp “burada sevilecek ne var ki?” dediğim bölgeye adımımı atmış oldum.

Yolları, trafiksiz ulaşımı, yürürken selam veren yabancıları saymazsak burada kıskanılacak pek bir şey yok. Önce şikayetlerimi dile getirip sonra güzel yerlerini anlatacağım. Kaldığım 4 gün boyunca deli gibi esen rüzgar gerçekten sinir bozucuydu. Bizi mi buldu bu hava diye düşünürken orada yaşayanlardan öğrendiğim kadarıyla bana garip ve sinir bozucu gelen bu hava onlar için gayet normal. Hatta “havası için burada yaşıyoruz” diyeni bile var. Ne diyelim Allah akıl fikir versin. :) Ayrıca büyük teknoloji şirketlerinin doğduğu yer olarak nam salmış bu şehir startuplar nedeniyle iki kere daha pahalı. Şikayet bölümünü kapattıktan sonra yüksek beklentim nedeniyle sevmediğim ama buralarda birazını bulamadığım şehrin keyifli yanlarına geçiyorum.

Siz de benim gibi alışveriş canavarıysanız ilk işiniz vakit kaybetmeden Union Square’e gitmek olsun. Mağazaları 1 günde gezmenize imkan yok ama siz elinizden geleni yapın çünkü harika şeyler bulabilirsiniz. Burada Taksim - Tünel tramvayının çakması görünümlü Cable Car’ı göreceksiniz. Bizim tramvayın nostaljik görüntüsüne elbette yaklaşamaz ama hattın uzunluğu biraz fark atar. :) Bu arada bizim tramvay nostaljik görünüyor ama Cable Car daha eski! Gerçekten ironik. :) Şimdi çok önemli bir öneriye geliyorum, alıcılarınızı açın hatta burayı not edin: ‘Karnınız zil çalmaya başlarsa gitmeniz gereken tek yer Cheesecake Factory.’ En başta toplu bilgilendirme geçmiştim ama tekrar belirtmek isterim ki burada en az yarım saat oturmak için sırada bekleyeceksiniz. Sıra beklemek Amerikalıların geleneksel yaşam tarzı. Siz siz olun sıra beklememek için şiddetle tavsiye ettiğim bu mekana gitmeden ülkeye dönmeyin!

Golden Gate

Neredeyse tüm Amerikan filmlerinde görünen, çok havalı Golden Gate köprüsü gidilecek yerler listesinde mutlaka olmalı! Köprüden geçip izleme noktalarına gelindikten sonra da çok sayıda fotoğraf çekilmeli ve ben ‘işte buradaydım’ demek için kanıt olarak saklanmalıdır. Laf aramızda benim burada çekilen fotoğraflarım şiddetli rüzgarın etkisiyle fecii kötü çıkmış olsa bile sosyal medyada paylaştım. :)

Köprüden geçmişken sadece izleme noktasında takılıp dönmeyin. Buralarda emekli hayatı nasıl yaşanır görmek için Sausalito bölgesini mercek altına alın.

Sausalito

Okyanus kıyısında sakin ve huzurlu bir yerleşim yeri. Burada güzel bir marina ve tekneden evler görebilirsiniz. Ne var burada da teknede yaşayan tanıdıklarım var diyorsanız lafınızı geldiği yere geri gönderin çünkü burada adamlar teknelerin üzerine baya baya ev inşa etmişler, çatılı falan... Memleket olarak emeklilik hayatının nasıl yaşanacağı konusunda Amerikalıları örnek alsak ne güzel olur.

Yerel halkın yaşam rutinini içinizde hissetmek ve bizde neden böyle şeyler olmuyor diye sızlanmak için; San Francisco manzaralı, yatıp yuvarlanacağınız, Mission Dolares parkında zaman geçirin. Ben yaptım güzel oluyor. :) Veeeee tabii ki Fisherman’s Wharf! Muhteşem yengeç, ıstakoz ya da benim adını bile bilmediğim garip deniz canlılarından yemek ve okyanusun keyfini çıkarmak için harika bir yer. Joe’s Crab Shack’e giderseniz patlayana kadar doyacağınızı söyleyebilirim. Eğer tüm dünyanın bildiği meşhur hapishane Alcatraz müzesini görmek istiyorsanız, gitmeden 1 ay önce internetten biletlerinizi almalısınız.

Alcatraz

Biz almadık ve gidip göremedik. Giden olursa nasıl olduğu ile ilgili bilgilendirmeyi yorum kısmında yazsın lütfen. Alcatraz müzesine geçiş Pier 33’de yapılıyor. Biz gidememiş olmanın bize verdiği 1 tam boş günü yürüme mesafesinde olan Pier 39’da geçirdik. :)

Pier 39

Valla ben pişman değilim yine olsa yine yaparım. Ne işim var hapishanede. Pier 39 açık alan alışveriş ve eğlence merkezi. Sokakta çocukların eğlenmesi için sihirbaz gösterisine rastladık. Valla bu Amerikalılar Show yapmayı pek bi seviyorlar. Ne var yani bizde de Hacivat ile Karagöz var onlar kadar hava atıyor muyuz yaaaa. Neyse konuya geri dönelim, o gün Lefty’s Store gördüğümde çığlık attığımı hatırlıyorum. İlk kez yazıyorum, evet ben bir solağım. Okuyucular arasında solak olanlar varsa bu mağazaya bayılacaksınız. Yazmayı unutup geri döndüm ve bir dip not eklemek istedim Pier 39’da feci büyük bir çikolatacı ve Hard Rock cafe var.

Pier 39

Amerika seyahatim süresince öğrendiğim ve 5bin kez tekrarladığım ve kendimi bile inandırdığım bir şey var o da: Çinliler bir gün tüm dünyayı istila edecekler. Üremeliyiz arkadaşlar. :) Burayı görmeden ne demek istediğimi hayal edebilmeniz için başlıyorum. Burası dünyanın en büyük Çin mahallesi. Hiç kimse İngilizce konuşmuyor hatta ihtiyaç duymuyor. Bank of Amerika tabelası bile Çince. Mağazalarda kendi ülkelerinden getirdikleri kurutulmuş böcek çeşitleri satıyorlar. Fotoğraf çekmek istediğimde Çince küfür yemiş bile olabilirim... Dahasını gidince hayal ediverin. Burada mutlaka sushi yemeli ve diğer Çin yemeklerinin tadına bakmalısınız. Ne kadar kötü olduklarını bizzat kaynağından öğrenmelisiniz. Kendi damak tadımın bana verdiği yetkiyle diyebilirim ki biz Çin yemeklerini daha güzel yapıyoruz. :)


Diğer batı amerika ziyaretlerimi okumak için lütfen aşağıdaki başlıklara tıklayınız.

Batı Amerika ziyareti planlamak
Las Vegas
Los Angeles